25 Oca 2017
Soru: Birçok yerde şubeleri olan, kurucusu ve idare meclisi olan, bağış ve hibelerle kurulmuş olan bir vakıf vardır. Bütün şubelerde bu vakıfta hizmet veren herkes vakfın idare meclisine ve kurucusuna tâbi olmaktadır ve idare meclisinden çıkan kararlara bağlı kalmaktadırlar. Bu vakfın şubelerinin birinde bazı kişiler vakıftan ayrılmaya ve tek başlarına çalışmaya karar verseler, bu şube için önceden verdikleri ya da halktan topladıkları malların tamamını veya bir kısmını geri almaları caiz olur mu? Bizim sayımız daha çok ve “Biz hizmet için para topladık, vakıf adına değil” deseler ve bir çok kimsenin parası ile alınmış olan vakfın binasında hak sahibi olduklarını iddia etseler bu iddiaları kabul edilir mi? Birisi için toplanan para ona verildikten sonra “onun için vermedim” denilebilir mi? Denilirse bu iddia kabul edilir mi? Vakıflardan bazı kimseler ayrıldıklarında vakfın ismi ile toplanmış paraların ve mülkün bir kısmını isteyip biz ayrı bir vakıf kuracağız, bu parayı orda kullanacağız derlerse kabul edilir mi? Cevap: Konuyla alakalı Vakıflar Genel Müdürlüğünün ilgili mevzuatına göre hareket edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte şu hususları da göz önünde bulundurmanız tavsiye edilir: a) Bir vakfa hibe edilip hesaba geçirilen malların/paraların kabz (teslim alma) şartı yerine geldiği için geri alınması caiz değildir. b) Bir vakıf adına faaliyetler yürütülürken söz konusu vakfın adı zikredilsin ya da zikredilmesin toplanan yardımlar ve yardımlar neticesinde elde edilen mallar, bu vakfın malı sayılır. T.C. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU BAŞKANLIĞI