04 Oca 2015
Ebu Eyyüb El-Ensari Hz. Ebu Eyyüb el-Ensari rivayet ediyor: Rasûlullah (sav) Medine'ye hicret edince evimizin alt katına yerleşti. Akşam yatma vakti gelince biz üst katta oturduğumuzdan Rasûlullah ile vahyin arasına girdiğimizi, ayrıca odanın içinde hareket ettikçe tavandan Rasûlullah'ın üstüne toprak dökülmesinden rahatsız olacağını düşünüp, o gece uyumadık. Sabahleyin yanına inerek: - 'Ya Rasûlullah! Bu gece ne benim, nede hanımımın gözlerine uyku girmedi,' dedim. Rasûlullah (sav) : - 'Neden?' dedi. - 'Çünkü sen alt katta oturduğun için seninle vahyin arasına giriyoruz; hem de odanın içinde hareket ettikçe toprak dökerek sizi rahatsız ediyoruz,' dedim. Bana: - 'Boş ver bunu. Ben sana birkaç kelime öğreteyim. Onları sabah ve akşam onar defa söylersen, on kat sevap verilir, on günah silinir, derecen on kat yükselir, kıyamet günü on köle azat etmiş gibi mükafat alırsın. Şunu söyle: La ilahe illallah lehü'l-mülkü ve lehül hamdü la şerike leh. (Allah'tan başka ilah yoktur, mülk O'nundur, hamd O'nadır ve O'nun ortağı yoktur)." Ebu Eyyüb el-Ensari (ra) rivayet ediyor: - 'Rasûlullah Medine'ye hicret edince bizim eve misafir oldu. Ona: - 'Ya Rasûlullah! Anam-babam sana feda olsun, Sizin üstünüzde oturmaktan hoşlanmıyorum,' dedim. Bana: - 'Benim için aşağıda oturmak daha uygundur. Çünkü bana gelip gidenler çok olur,' dedi. Bir gün testimiz kırılmıştı da suyu dökülmüştü. Su aşağıya dökülmesin diye hanımla birlikte yorgan olarak kullandığımız kadife parçasını sererek suyu kuruttuk. Biz ona yemek hazırlıyorduk. Artan yemeği bize gönderdiğinde parmaklarının izini arayıp teberruken oradan yiyorduk. Bir gün gönderdiğimiz yemeği yemeden geri göndermişti. Yemekte soğan ve sarımsak vardı. - 'Niçin yemediniz?' diye sorunca; - 'Yemekte sarımsak kokusunu aldım. Ben ise halkla karşı karşıya konuşmak zorunda olan kimseyim. Benden kötü bir koku hissetmelerini istemiyorum. Fakat siz yiyebilirsiniz,' buyurdu.