22 Eki 2016
Bazı kimselerin Hakeme gitmeyip Kopenhag’daki mescide yaptıkları hibeleri geri almak istedikleri hakkında duyumlar aldık. Bu hususta mezheplere göre İslam’ın görüşünü ve ilgili hadisleri yayınlıyoruz. İSLAM HUKUKUNDA HİBE (İslam Ansiklopedisi) Tanımı ve Mahiyeti. İslâm hukukunda hibe, “karşılık şart koşulmaksızın bir malın hayatta iken temliki (mülkiyetinin verilmesi)” şeklinde tanımlanır. Çeşitleri ve Hükmü : Akdin yapılmasından veya kabzdan hemen sonra bağışlanan şeyin mülkiyeti bağışlanana geçer (a.g.e., md. 861). Bunun için de hibe temlikî yani mülkiyet geçirici bir akiddir. Hanefîler’e ve Zeydîler’e göre bağışlayanın hibesinden rücû  edebilmesi (geri dönebilmesi) asıldır, ancak rücûa engel durumlar varsa o zaman rücû edemez (geri dönemez). Kabz (para teslim edildikten) sonrasında kendi başına hibeden rücu edemez (geri dönemez); kendi başına rücû edip (vazgeçip) bağışladığını geri alacak olsa gāsıp (zorbalıkla alan) sayılır, ancak bağışlananın rızâsıyla hibesinden rücû edebilir. Hanefîler’in rücûa engel olarak gördükleri sebepler ise şunlardır:
  1. Kan hısımlığı. Usul ve fürûa, kardeşe ve kardeş çocuklarına, hala, teyze, amca ve dayıya yapılan hibeden dönülmez.
  2. Sıhriyet. Karı-koca arasında hibeden dönülmez.
  3. İvaz (bedel). Bağışlayan, yaptığı hibeye karşılık bir ivaz aldığında bu hibesinden dönemez.
  4. Bağışlanan malda ayrılmaz bir ziyade olması durumunda hibeden dönemez; meselâ bağışlanan arsaya ev yapılması, tarlaya ağaç dikilmesi böyledir.
  5. Bağışlanan malın bağışlananın mülkiyetinden çıkması; bağışlananın bu malı başkasına satması, hibe etmesi gibi.
  6. Bağışlanan malın helâk olması veya tüketilmesi.
  7. Taraflardan birinin ölümü.
  8. Hibenin hayır ve sevap amacıyla yapılması durumunda hibeden dönemez. (a.g.e., md. 866-874).
  Mâlikî, Şâfiî, Hanbelî ve Zâhirî mezhepleri ise tamamlanmış (verilmiş) hibenin bağışlayan açısından bağlayıcılık kazandığı, anne-babanın veya sadece babanın çocuğuna hibesi hariç hibede bulunanın hibesinden dönemeyeceği görüşündedirler. Babanın çocuğuna yaptığı hibeden dönebilmesi için de bağışlanan malın çocuğun elinde halen mevcut bulunması, köklü değişikliğe mâruz kalmamış veya hibeye bir karşılık alınmamış olması gibi şartlar aranır. Cumhurun hibeden rücûu (geri dönmeyi) kural olarak câiz görmeyişi, hem babanın çocuğuna yaptığı hibe hariç hibeden dönmenin doğru veya helâl olmadığı anlamındaki hadise (İbn Mâce, “Hibât”, 2; Ebû Dâvûd, “Büyû’”, 81; Tirmizî, “Büyû’”, 62), hem de tamamlanmış akidlerin (anlaşmaların) kalıcı hukukî sonuç doğurması ve ahde vefa ilkesine dayanır.(1) 1-)29 Mecelle, mad. 862, 863, 864, 865; el-Kâsâni, Bedai, c. VI, s. 127, 128. Ibn Kudâme, el-Muğnî, VI, 296; es-Serahsî, a.g.e., XII, 54; el-Cezîrî, a.g.e., III, 417-419; Şâfiî, el-Ümm, Mısır, 132-1325, VII, 105; Abdulkadir Şener, a.g.e, s. 103-105; A. Derdir,es- Şerhu'l-Kebir, c. IV, s. 110; Nevevi, Minhacu't-Talibin, s. 71. İbn Hazm, el-Muhallâ, c. IX, s. 134, 135 vd.   HİBEDEN DÖNME İLE İLGİLİ HADİSLER  5752 - İbnu Abbâs ve İbnu Ömer (ra) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir kimse bir atiyyede (bağış) bulunur veya bir hibede bulunursa, sonradan atiyye ve hibesinden rücû etmesi (geri dönmesi) ona helal olmaz, sadece baba çocuğuna yaptığı bağıştan dönebilir." 5753 - Bir rivayette: "Atiyye veya hibesinden dönen, kusmuğuna dönen köpek, gibidir" denmiştir." Ebu Dâvud, Büyü' 83, (3539); Tirmizî, Büyü' 52, (1299); Nesâî, Hibe 2, (6, 265); İbnu Mâce, Hibe 2, (2377).   5754 - Yine İbnu Abbas (ra)'dan merfu olarak şu hadis kaydedilmiştir: "Kusmuğuna rücû eden (geri dönen)  köpek gibi hibesinden dönen kimsenin kötü örneği bize yakışmaz." Buhârî, Hibe 14, 30, Hiyel 14; Müslim, Hibât 5, (1622); Ebu Dâvud, Büyü' 83, (3538); Tirmizî, Büyü' 62, (1298); Nesâi, Hibe 2, (6, 265).