25 Haz 2018
Kırpılarak yanlış anlaşılmasına sebep olunan bir diğer husus da, Cumhurbaşkanı’na hakaret etti iddiasıdır. Şöyle ki, Alparslan Hoca ülkesini düşünen bir vatandaş olarak bazı olayları yorumlamak suretiyle bir sonuca ulaşmıştır. Alparslan Kuytul Hoca, 1 Temmuz tarihinde yaptığı konuşmasında; Obama’nın Cumhurbaşkanı ile görüşmek istememesi, Muhammed Ali’nin cenazesinde Cumhurbaşkanı’na gösterilen tavır, Uganda Devlet Başkanı’nın tahta oturup Cumhurbaşkanı’nı alçak bir sandalyede oturtarak yaptığı terbiyesizlik gibi davranışlardan yola çıkarak bazı büyük ve derin güçlerin AK Parti’yi bitirmeye karar vermiş, kendilerince kalemini kırmış olabileceklerini ifade etmiştir. Bugüne kadar hükümetin, icraatlarıyla kazandığı puanların elinden teker teker alınmaya başlandığını, hükümetin dünyada yalnızlaştırılmaya ve sevenlerinin azaltılmaya çalışıldığını söylemiş ve Hükümetin bu konuda dikkatli olması gereği hususunda samimi ve iyi niyetle ikazda bulunmuştur. Basiret ve iyi niyetle yapılan bu değerlendirme takdir edileceğine bundan rahatsız olan bazı karanlık güçler tarafından 1 Temmuz tarihinde yapılan bu açıklama, 14 Temmuz tarihinde yapılmış gibi gösterilerek darbe ile ilişkilendirilmiş ve sanki Cumhurbaşkanı’nın, MİT’in ve Amerikan istihbaratının bile bilmediği bu darbeyi Alparslan Hocanın bildiği ve Hükümeti tehditte bulunduğu gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Ancak iyi niyetle yaptığı bu konuşmasından her zaman ki gibi 3-5 saniye kırpılarak servis edilmiş böylece yanlış anlaşılacak hale getirilmiştir. Kırpılmamış hali izlendiğinde ikazın iyi niyetle yapıldığı anlaşılmaktadır. İşte o konuşmanın ilgili bölümü: “Ben buradan ikaz ediyorum. İnsanlık görevimi yapıyorum. İşleri çoktur, yoğun bir hayat yaşıyorlar, o yüzden belki farkına varamıyor olabilirler. Ben buradan Cumhurbaşkanını da AKP’yi de şu meselede ikaz etmek istiyorum. Elde ettikleri ne kadar şerefleri varsa ellerinden alıyorlar, başörtüsü meselesini bile tekrardan geriye götürebilirler. Bunun manası şudur; Tayyip Erdoğan’ın kalemi kırılmıştır. İşi bitirildiği zaman kimsenin ona acımaması için sevenlerinin kalmaması için, onun elde ettiği şereflerin geri alınması lazım..” Onlara prestij kaybettiriyorlar, ondan sonra da işlerini bitirecekler ve o zaman kimse onlara acımayacak ve sevenleri kalmayacak. Bu sürece girdik, ben buradan söylüyorum. Beni dinlerlerse onların hayrınadır, dinlemezlerse kendileri bilir.” Görüldüğü gibi konuşma tamamen iyi niyetle yapılmış bir ikazdan ibarettir. Alparslan Hocanın adeta bir darbeci veya darbeyi planlayan kişi gibi gösterilmesi büyük bir hatadır.