31 Mayıs 2020
Güncelleme Tarihi: 11 Şub 2021 12:24:36

Son günlerde yandaş, namı diğer tetikçi- iftiracı medyanın, Ramazan Ayı ve namaz için verdiğimiz mücadeleyi, darbedilen furkan gönüllüleri hakkındaki bilgileri çarpıtarak nasıl servis ettiğini, başta Alparslan Kuytul Hocaefendi olmak üzere Furkan Gönüllerini halkımızın nazarında nasıl itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını duymakta /okumaktayız.

Münafıklığın her türlü alametini sergileyen sözüm ona haber kanallarının ve paralı trollerin iddialarına göre;

-Furkan Gönüllüleri, Camide sıfır mesafeli namaz kılmaya çalışmış (!)

-Furkan Gönüllüleri polise saldırmış (!)

-Korona virüs sebebiyle alışılan sağlık tedbirlerini hiçe saymış (!)

-Provokasyon peşinde koşarak halkı galeyana getirmeye çalışmış (!)

Ve buna benzer birçok yalan haber servis ederek Furkan Gönüllülerini halkın gözünde itibarsızlaştırmaya çalışmışlardır. Yine Furkan Gönüllülerinin "Ramazan'ın manevi ruhunu koruma ve cuma namazının önemi" gibi konulardaki çağrılarının tesiri söndürülmeye çalışılmıştır. Ancak iddialar gerçeklikten uzak, içi boş sansasyonel haberlerden öteye geçememiştir.

Bizler de iftira ve itibarsızlaştırma operasyonundan yola çıkarak polis şiddetinin üstünün örtülmeye çalışıldığı 21 Mayıs gecesi yaşanılanları ve darbedilen Furkan Gönüllüleri ile ilgili gerçekleri bir bir ortaya dökecek özet mahiyetinde bir yazı kaleme almak istedik.

Aslında olay yaklaşık 2 ay önce virüsün ortaya çıkması ile başladı. Salgın sebebiyle İslami bir takım değerlerinin ortadan kaldırılmaya çalışılması ile ortaya çıkan baskılar Ramazanın başından itibaren artarak devam etti.

Bu sebeple sürecin en başından itibaren Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Gönülleri, cuma namazı ve Ramazanın ruhunun yok edilmesi tehlikesine karşı mücadele vermeye başladı.  Peki, bu neyin mücadelesiydi?

Alparslan Kuytul Hocaefendi, henüz AVM'ler kapanmadan ve birçok sosyal ortamda hayat devam ederken Cuma namazının yasaklanmasına tepki gösterdi. "Tedbirlerle Cuma kılınmalı, Cuma namazı farz bir namazdır" dedi. Hatta nasıl tedbirler alınacağını da tek tek sıraladı. Ancak ne diyanetten ne de cemaatlerden bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadı..

Ardından Ramazan bayramında sokağa çıkma yasağı ilan edilince atmış olduğu ”Bayram kültürünü bitirmeye çalışanlara inat, Cuma günü akrabalarımla ve arkadaşlarımla bayramlaşacağım” mesajı troll hesapların saldırısına uğradı.

21 Mayıs gecesi 11 kişinin açık alanda maskelerini takarak aralarında 1 metre mesafeyle teravih namazı kılmak istemesi üzerine emniyet güçlerinin acımasızca müdahalesi ise zulmün son noktası oldu.

Mübarek Ramazan Ayında üstelik uyarılar sonrası dağılmaya başladıkları esnada polis güçleri tarafından intikam alırcasına darp edilen, ağızları burunları kırılarak tekme tokat saldırıya uğrayan, vücutlarında morluklar ve kırıklar oluşan, darbedilen Furkan Gönüllüleri, geceyi gözaltında geçirdi.
Üstelik Diyanet İşleri Başkanlığı’nın izni doğrultusunda açık alanda sosyal mesafe ve maske kuralına uyarak teravih namazı kılmak isteyen 11 kişiye 1750 lira idari para cezası da kesildi.

Darp haberini gören/duyan Furkan Gönüllüleri, gözaltına alınan arkadaşlarından haber alabilmek için karakol bölgesine geldi. Ancak haksız yere darp edilen yakınlarından haber almak isteyen 47 kişi de gözdağı vermek amacıyla gözaltına aldılar. 

https://www.alparslankuytul.com/2020/darp-edilenlerin-dilinden-furkan-gonullulerinin-darp-edildigi-gece-neler-yasandi-kan-donduran-detaylarr.html

Bunun üzerine Adana'nın başka bir bölgesinde iftar davetinde olan Alparslan Kuytul Hocaefendi  ve yaklaşık yüzlerce Furkan Gönüllüsü, zulmü duymaları üzerine gözaltına alınan kardeşlerinin serbest bırakılması için karakol bölgesine yakın olan Hocaefendi’nin evinin önüne gelerek  beklemeye başladı.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin de içinde bulunduğu kalabalığa sürekli baskı yapılarak tahrik edilmek istendi.Bununla da kalmayıp kalabalığın içinde bulunan 5 bayanın etrafını abluka altına alarak yatsı namazını kılmalarına abluka altına alınarak yatsı namazını kılmalarına müsaade etmediler. Ardından beklemekte olan kalabalık da, abluka alınarak giriş çıkış yapmaları engellendi.

Böylece sosyal mesafe bahanesiyle 11 vatandaşı darbederek gözaltına alan polis, aynı gece yüzlerce kişinin sosyal mesafeyi koruyarak mesafeli durma çabasına da engel olmuş oldu.

Alparslan Kuytul Hocaefendi, açık alanda namaz kılmak isteyen Furkan Gönüllülerine acımasızca müdahalede bulunulması sebebiyle açıklamada bulundu. "Kardeşlerimiz emniyette bulunduğu müddetçe buradan ayrılmayacağım" dedi.

Gözaltına alınan kardeşlerinin serbest bırakılmasını bekleyen Furkan Gönüllüleri, sahurlarını simitle yaptı.Gece boyu polis ablukası altına alınan Furkan Gönüllüleri, sosyal mesafeyi gözeterek sokakta sabah namazını eda etti. Saatler süren bekleyişe rağmen en ufak bir taşkınlık yapmayan Furkan Gönüllüleri, kardeşlerinin serbest bırakılmasının ardından sessizce dağıldı.

Aslında o gece yaşanılanlar Furkan Gönüllerinin provokasyonu değil aksine İslam düşmanlarının fırsata çevirerek faydalanmaya çalıştıkları bir kriz ortamına çevirilmek istendi. Şimdi vicdan sahibi herkese soruyoruz; pandemi ile mücadelede normalleşme aşamasına geçildiği, çarşı Pazar ve toplu taşıma araçlarının insan kaynadığı, AVM’lerin bile açık olduğu ülkemizde, açık havada, arada birer metre mesafe ile namaz kılmak isteyenler kimi, neden bu denli rahatsız etmiştir?

İşte Münafıklığın her türlü alametini sergileyen sözüm ona haber kanallarının çarpıtma haberleri ve gerçekler;

Yaşanan Olaylar ve Yandaş Medyanın İftiraları
Yaşana olayları ve yandaş medyanın iftiralarını şu şekilde sıralayabiliriz:

Gerçekte Olan
Adana polisi sosyal mesafeye uyarak açık alanda namaz kılmak isteyen 11 Furkan Gönüllüsünün yüzlerine botlarla tekme atıp, kaskları ile vurarak ağzını burnunu kanlar içinde bırakarak gözaltına aldı.

Darp olayını duyarak sormak için karakola gelen yakınları da hukuksuzca gözaltına alındı. Toplamda 47 kişi gözaltına alındı.

Tetikçi Medyanın Yalanı
AVM’ler gibi birçok kalabalık mekânın açık olduğu şu günlerde “Virüs var, Kâbe bile kapandı, namaz provokasyonu yaptılar” diyerek Polis şiddetini ört bas etmeye çalıştı.

Gerçekte Olan
Furkan Gönüllüleri Cami dışında açık alanda sosyal mesafeli maskeli olarak namaz kılmak istediler. Polis izin vermeyince kaldırım üzerinde giderken polis saldırısına maruz kaldılar.

Tetikçi Yandaş Medyanın Yalanı
Camide namaz kılmaya çalıştılar, polis izin vermeyince polise saldırdılar.

Gerçekte Olan
Gece boyu darp edilerek gözaltına alınanların serbest bırakılmasını bekleyen yaklaşık 300 Furkan Gönüllüsü sosyal mesafeye uyarak açık alanda sabah namazı kıldı.

Tetikçi Medyanın Yalanı
1,5 metre mesafe ile kılınan namaz görüntülerin olmasına rağmen “sıfır mesafeli namaz kıldılar” başlığını kullandı.

Gerçekte Olan
Diyanet işlerinin açıklaması doğrultusunda cami dışında mesafeli olarak namaz kılmak istediler.

Tetikçi Medyanın Yalanı
“Camide Kaçak Teravih Namazı” başlığını kullandılar.

Gerçekte Olan
Furkan Gönüllüleri ve Alparslan Kuytul Hocaefendi, darp edilip gözaltına alınan yakınlarının serbest bırakılmasına geceden sabaha kadar sokakta hiçbir taşkınlık yapmadan bekledi.

Tetikçi Medyanın Yalanı
Alparslan Kuytul Hocaefendi namaz provokasyonu yapmak için halkı sokağa dökerek taşkınlık yaptılar ve kamu düzenini bozdular.


Gerçekte Olan
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın izni doğrultusunda açık alanlarda sosyal mesafe ve maske kuralına uyarak teravih namaz kılmak isteyen Furkan Gönüllüleri, darp edilerek gözaltına alındı.

Tüm tahrik ve hakaretlere rağmen Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Gönülleri, provoke olmadan sabaha kadar yakınlarının bırakılmasını bekledi.

Tetikçi Medyanın Yalanı
Koronavirüs tedbirlerini reddeden bir grup Adana’da provokasyon yaptı. Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul, Ramazan Bayramı’nda ilan edilen sokağa çıkma yasağına tepki göstererek; “tedbirin İslam’a ve Müslümanlara ihanet olduğu” iddiasını ortaya atmıştı.

Gerçekte Olan
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın izni doğrultusunda açık alanlarda sosyal mesafe ve maske kuralına uyarak teravih namaz kılmak isteyen Furkan Gönüllüleri, darp edilerek gözaltına alındı.

Tüm tahrik ve hakaretlere rağmen Alparslan Kuytul Hocaefendi ve Furkan Gönülleri, provoke olmadan sabaha kadar yakınlarının bırakılmasını bekledi.


Tetikçi Medyanın Yalanı
Provokatif mesaj sonrası yandaşları kapatılan Merkez Camii’nde toplandı. Teravih namazı kılmak istedi. Polis izin vermeyince sokak ortasında namaz kıldı.

Tetikçi Medyanın Yalanı
Provokatif mesaj sonrası yandaşları kapatılan Merkez Camii’nde toplandı. Teravih namazı kılmak istedi. Polis izin vermeyince sokak ortasında namaz kıldı.

Hakikatte manevi değerlerimizin bitirilmeye çalışıldığını gören ve bu ruhu ayakta tutmaya çalışan Alparslan Kuytul Hocaefendiyi, sanki virüse kafa tutan yahut da sırf muhalefet olsun diye konuşan bir hoca konumuna getirmeye çalıştılar. Bunun için de bir taraftan paralı trollerle sosyal medya üzerinden saldırılar gerçekleştirirken bir taraftan da gazeteler ve televizyonlarla yalan yanlış haberler servis etmeye başladılar.

Asıl tartışılması/konuşulması gereken polisin hukuksuz müdahalesi ve şiddet yanlısı bir takım güçlerin bu şiddetin üstünü nasıl kapatmaya çalıştıkları olmalıdır. Ne yazık ki her geçen gün artan polis şiddeti ve hatta işkencesi de diyebileceğimiz görüntüler sosyal medya platformlarından da fazlasıyla göze çarpmaktadır.

Amaç itibarsızlaştırmak ve ortamda kargaşa yaratarak o gece 11 arkadaşımıza yapılan hukuksuz polis şiddetini ve onlara sahip çıkmak isteyen Furkan Gönüllülerine yapılan hukuksuz muamelenin üzerini örtmekti... Ama bundan daha da kötüsü; virüs bahanesiyle İslami değerlerimizden biraz daha taviz verdirtme sürecinin üzerinin örtülmesi ve Furkan Gönüllüleri vesilesiyle halkın uyanmasının engellenmesiydi!

Bu yönüyle Furkan Gönülleri ve Alparslan Kuytul Hocaefendi, projenin deşifre edilmesiyle adeta arı kovanına çomak sokmuş, bazı dinsiz derin güçleri ve onların güdümünde hareket eden medya kuruluşlarını adeta çıldırmıştır.

Eğer ortada gerçekten bir suç varsa yapılması gereken, hukuk dairesi çerçevesinde idari cezaya çarptırılarak ifadesini almak, gerekirse bu kimseler hakkında dava açmak iken, polisin kafa göz yararak insanların vücutlarında morluklar, kırıklar oluşturması asla kabul edilemez.

Kolluk kuvvetlerinin siyasi güçlerin sopası haline dönüştürülmesi, hukuk devleti anlayışına ters düşmekle birlikte her gün ekranlardan 'ifade özgürlüğü ve insan hakları' naraları atanların da maskeleri bir bir suya düşürmüştür.

Bir takım derin güçler iftira saldırısı ve yalan rüzgârı estirmeye başladıklarında bilinmelidir ki Furkan Gönüllüleri oyunlarını bozmuş, bu durum sebebi ile içlerine, onları kavuran bir ateş düşmüş, çok fena canları yanmıştır!

Bu bilinç ve farkındalıkla diyoruz ki; bugüne kadar Müslümanlar üzerinde oynanan oyunları erkenden fark ederek engellemeye çalışan Furkan Gönüllüleri, baskı, engelleme, iftiralara boyun eğmediği gibi bundan sonra da boyun eğmeyerek mücadele etmeye devam edecektir.

https://www.youtube.com/watch?v=5c-QGstFRQU